Ne yalan söyleyim bende son bi kaç aydır çok uzun zamandır
olmayan bir şey oldu. Daha doğrusu ilginç bi şekilde içimde düzgün bir ilişki
yaşama isteği hasıl oldu. (Yok canım 30 olmakla alakası yok konunun) Ben ki
yıllarımı Narnia Günlükleri konseptinde platonik aşklara adamış, etrafımda
benimle ilişki yaşama ihtimali olmayan kim varsa aylarca etrafıma hikayelerini
anlatmış bi insanım. Önce takmadım içimde beliren isteği ama baktım bastırılası
yok e bana da macera lazım koyvermeye karar verdim.
İşin
aslı sıkıldım aslında ayda en az 4 adamın hikayesini yaşamaktan. Etrafıma anlatırken
isminden bile bahsetme ihtiyacı duymadığım, meslekleri ile bahsettiğim,
milletin sorarken Verystone senin bilmemneci çocuk napıyo diye sorduğu anlamsız
ilişkilerim bitsin, Verystone Romeo napıyo densin istedim. Valla bunun için
çaba da harcadım kendimden beklenmeyeni yapıp denedim de. Ama işte gel gör ki
geldiğim nokta yine gecenin bi yarısı oturup yazmak oldu başladığım noktadan bi
adım öteye geçemedim.
Takılırken
çok farketmiyodum, karşımdaki adamın yaptıkları, anlattıkları, yaşattıkları çok
umrumda olmuyodu. Amaaan nolcak canım en fazla bi daha görüşmem, telefonlarını
açmam, mesajlarını sallamam deyip, vakit öldürüyodum. Ama insanın aklına
minnacık bile olsa o adamla uzun süre vakit geçirmek geldiğinde hobaa bi dakika
lan noluyo oluyosun. Adamlar bi kere nasıl olduysa birbirinin aynısı olmuş.
Klişe cümleler, arkasından ne geleceğini bildiğin muhabbetler, aynı mekanlara
davetler, hatta o kadar ki aynı tarz kıskanma ve tripler. Öyle bi hal ki bu
adamlarla ne yaşanır onu bile bilmiyorum ben.
Oysa maceraya
atılırken nasıl umutla başlamıştım her şeye. Kendi kendimi motive etmekteki
efsanevi yeteneğimi son zerresine kadar ortaya koymuş, kaçmıycaksın bu sefer
Verystone, güveniceksin karşındakine, acı çekicek bile olsan bu sefer sonuna
kadar gidiceksin demiştim. Hatta hayal bile kuracak kıvama gelmiştim konuyla
ilgili. Çok bişi de istemedim aslında biraz özgün olsun karşımdaki bu şehirde
yaşayan yaklaşık 5 milyon hemcinsime davrandığından azıcık farklı davransın,
bana özel bişiler yapsın, yaa hepsini geçtim hikayenin ikinci gününde hiç
olmazsa bana “Aşkım” diyip, last seen’in niye kapalı demesin. Ama olmadı yine bulamadım...
Şimdi tüm
umutsuzluğuma rağmen içimde kalan son umut taneciğiyle sesleniyorum gelecekteki
sevgilime;
Romeo
bi yerlerden bu yazıyı okuyosan ve biz bi gün karşılaşıcaksak; N’olur bana
sadece Verytone de ve şimdiye kadar deneyip %100 başarıya götürdüğünü
düşündüğün klişelerinle gelme...
***Okurken dinlenilesi şarkı için bknz: http://www.youtube.com/watch?v=wsBAU3Pwmtc