21 Ağustos 2015 Cuma

Erkekler Benden Ne İstiyo?

      Yaz sezonu biterken bu yazıyı yazmak çok mantıklı değil biliyorum ama kendi kişisel hikayelerimin bitmesini bekledim. Beni bilen bilir belki daha önce burada da bahsettim ben her yıl Mayıs ayında kendi kişisel ilişkiler sezonumu açar, Ekim sonunda kapatırım. İkili ilişkiler konusunda en yoğun olduğum dönemdir bu 6 ay. Şans deneyenin ve hatta denediğimin haddi hesabı olmaz. Neyse...

       Malumunuz yaz geldi (bitti bile) etraf; eblek, şirin bir kıza en az 3 erkeğin aşık olduğu, eğlenceli, romantik Türk dizileriyle doldu. Tamam biliyorum buradaki hikayeleri hepimiz çok abartı buluyoruz, gerçek hayatın böyle olmadığının farkındayız ama arkadaş bari bi hikayemde bunların çeyreğini göreydim oldum ve gerçek dünyayı kendi hikayelerimi gözden geçirerek düşündüm.

       1 Numaralı Adam

       Bu abiyle tanıştık. İlk buluşmamız bir akşam vakti kahve eşliğinde oldu. Gayet güzel sohbetler edildi, kahveler içildi. İlk buluşmada flört namına hiçbir şey yaşanmadı. Sonrasında 3 buluşma daha yaşandı. 2. buluşmanın sonunda Abi tarafından gülüşüme aşık olunduğu iddia edildi. Tarafımca Abi'ye bir şey hissedilmediğinin anlaşılması üzerine 3. buluşmada kendisine aramızda bir şey olamayacağı ama O da isterse arkadaşlığımızın devam edebileceği söylendi. Buraya kadar her şey normal bu konuşmanın arkasından Abi tarafından 1 ay boyunca darlandım, hakaretler işittim, içilip içilip arandım ve en sonunda gülüşüme aşık olduğunu iddia eden bir adam tarafından yüzümün bi daha hiç gülmemesine dair beddualarla uğurlanmam.

      2 Numaralı Adam

      Bu abiyle de bir şekilde tanıştık. Çok sakin bir ilk buluşma. Ama ilk buluşmada verilen uzun süreli ilişki sinyalleri, buluşmanın sonuna doğru hadi gidelim seni bizimkilerle tanıştırayım cümlesi. Benim yok canım ne gerek var diye reddetmem. Sonra abinin 2. buluşmadan sonra bana düzenli olarak kendisinin yatakta pozlarını atması manyak lan bu diye uzaklaşmam. Abi'nin türlü ısrarları, mesajlarını cevapsız bırakmam üzerine sakinlemesi. En sonunda ayda 1 mesaj atmasına dönen bi kabullenme hali.

     3 Numaralı Adam

     Yine tanışma yine 2 buluşma. 2. buluşma sonunda bu işi çok uzatmamıza gerek yok Verystone ben senin doğallığına aşık oldum 1 ay daha geçsin işi resmiyete dökelim cümlesi. Bu arada ortaya çıkan saçma bi kıskançlık hali. Instagram fotoğraflarını sil, ne giydin bugün cümleleri. Erken duyulan bi seni çok seviyorum. Bi sakin diye adamı yatıştırmaya çalışmam. Sonrasında adamın beni rahatsız eden hiçbir konu ile ilgili konuşmama izin vermediğini farketmem. 4 günlük bir sessizlik arkasından n'apmaya çalıştığını sormam karşılığında kurban olurum lan seviyorum seni duymam, sorularıma cevap alamayıp her şeyi ben halledicem söz diye avutulmaya çalışmam. Ya bi yürü git kendin gibilerle eğlen diyerek her yerden engelleyip hayatımdan çıkarmam.

    4 Numaralı Adam

    Henüz 1 kere bile buluşulmamış. Ama adam beni tanıyo ben de kim olduğunu biliyorum en azından. Sadece whatsapptan düzenli olarak tatile davet edilmem. Her teklifi reddetmem üzerine adamın böyle bir talebim varmış gibi beni sarıp sarmalayacağını, her şeyin farklı olacağını anlatması. Mantıksız yazışmalar, anlayamayıp ne istiyosun diye sorduğumda cevap olarak kızgın surat emojileri almam. Ve sonunda umuyorum ki kurtulmam. (bir kaç gündür sesi çıkmıyo)

    5 Numaralı Adam
    
     Kendisinden son 2 yazımda uzun uzun bahsettim zaten. Yanında çok huzurluyum, kimseyle bu kadar uzun uzun konuşmamıştım duyup sonuç olarak iki kez terkedilmem.


    Aralarda şansını deneyenlerden bahsetmedim bile. Bu ufacık kesitten görüleceği üzere sorun bende  de değil. Ben hep bir umutla denedim; yenildim, yine denedim yine yenildim. Ve bu sefer aklımda tek bir soruyla ders aldım, sorunun cevabını bilen varsa yazsın Allah aşkına zira ben bulamadım.

   

1 Ağustos 2015 Cumartesi

Ağır Oldu!

     
           Sizi hiç aynı insan 15 günde 2 kez terketti mi? Ben bi kez yaşadım ciğerim soldu...

           İlk bölümü okunalar hatırlar; bayram sabahına ben hayatımın aşkı olduğuna inandığım adam tarafından terkedilmiş olarak uyanmıştım. Ama öyle olmamış. Sabah gözümü açtığımda gece çok üzülmeme dayanamamış annemin kendi eskilerinden devşirip diktiği yeni elbiseyi sürpriz olarak başucuma bırakması gibi yazılmış bir mesajla karşılaştım. Gerçeği itiraf etmem gerek içerik olarak çok bir şey vadeden bir mesaj değildi ama beklenmedik olduğu için güzel geldi. Tabi aşık ve umutsuz bir insan olarak o mesajdan alıp yürümeye karar verdim ben de. Neyse öğlene kadar süren mesajlaşmalar neticesinde adamın gece içtiği ve sabah başının çatladığı, henüz kendine gelemediği anlaşıldı. Önce sakin sakin kendisine ayılma önerilerinde bulundum sonra baktım önerdiğim hiçbir şey yok yanında, götürmeyi teklif ettim onu da kabul ettiremedim. Bilenler bilir böylesi durumlarda bana küfredilmedikçe durmam ben. Tabi ki adamı dinlemedim. Gittim alkol ertesinde kullanabilinecek her şeyi aldım, adamın kapısına dayandım. Adama görünmeden bırakmam gerektiği için apartmanın tüm zillerinde şansımı denedim en sonunda biraz deli bi teyzeyle mücadele ederek kapıyı açtırdım, aldığım her şeyi kapı koluna asıp, adama da mesajla bilgi verip eve döndüm. İnanması zor hatta saçma belki ama bunu yaparken adamdan yine hiçbir şey beklemedim. Cidden o sırada tek derdim başının ağrısının geçmesi, kendine gelmesiydi. Ama işte hayat beni yanılttı yine adam hareketi beğendi. (Yok sevgili okuyucu hikayenin devamında anlayacaksın cidden sadece beğenmiş, yani ayıp olmasın diye görülünce like'lanan fotoğraf muamelesi şeklinde beğenmiş üstelik, O'na verdiğim değeri göstermemiş ve etkilememiş)

           Belki hareketin etkisi, belki ayıp olmasın düşüncesi belki de can sıkıntısı bilmiyorum -aynı gün ikimiz de şehir dışına çıktığımız için- 4 gün boyunca mesajlaştık biz adamla. Mesajlaşmanın bir ilişki göstergesi olmadığını elbette biliyorum ama öyle mesajlaşmadık işte. Yine planlar yaptık, tatlı tatlı konuştuk, birbirimizin her yaptığından haberdar olduk. Ve tabii ben yine, yeniden bu sefer oldu galiba dedim kendime. Tamam terketmişti ama denemeye karar verdi. Belki ilişki yaşayabilirim dedi. Vee erken sevindiğimi anlamam için çok zaman gerekmedi...

          Sonrasını anlatmak çok anlamlı diil aslında. Bu sefer cidden kimsenin inanmayacağı, artık yalan olduğundan emin olduğumuz ne kadar klişe cümle varsa kurdu adam bana. Sana karşı hiçbir şey hissetmiyorum, dünyada bi ikimiz kalsak yine senle olmaz diyemedi onun yerine ben zorum, ben zaman kaybıyım, kendine değer vercek birini bulmanı umuyorumlar söyledi bana. Ve bunu yine yüzüme bakarak diil whatsapp mesajları ile halletti. İlkinde ayağıma tam oturmamıştın o tadı alamadım dur bu sefer abanarak vurucamı yaşattı.

          10 gün geçti üzerinden hala durup durup tekrar ediyorum kendi kendime ve hatta çoğu zaman yüksek sesle çevreme:
         
           Sizi hiç aynı insan 15 günde 2 kez terketti mi? Ben bi kez yaşadım ağır oldu...

           
Okurken dinlenilesi şarkı için bknz: https://www.youtube.com/watch?v=Kv91VI8imaY