Yıllarca kadın dergilerinde erkekler Zor Kadınlara aşık
oluyo aman hemen aşık olmayın zor kadını oynayın, yok İsveçli bilim adamları araştırdı
kadınlar zor erkeklere veriyo kolay adam olmayın istediğinizi en kısa sürede
alın hikayeleriyle büyüyen bi nesil olarak olan oldu ve aşk ilişkilerimizde
fena halde kutuplaştık 2 gruba ayrıldık;
1-Stratejimden Ölsem Vazgeçmemciler
2- İçimden Geldiciler
Önce benim hiç bi zaman içinde olamayacağım Stratejimden Ölsem Vazgeçmemciler’den
başlayalım:
Bu akımın savunurlarının en temel prensibi Kaçan
Kovalanır’dır. Hayatlarında muhakkak bi kere İçimden Geldici olup
hayatın ağır darbesini yemiş ve o günden sonra kendilerini stratejiye
vurmuşlardır. İlişkinin ilk gününden itibaren planlı hareket ederler. Size
attıkları her mesaj, yaptıkları her trip, kurdukları her cümle temel
stratejilerinin bir parçasıdır. Ne kadarına katlanabileceğinizi görmek ister
gibi bir hale bürünürler. Haliyle ipler hep bunların elindedir. İlişkinin
başlarında ne yapmaya çalıştıklarını anlamazsınız hep kendinizi ikna edeceğiniz
bahaneleriniz vardır. Bunlar siz ambale olana kadar uğraşır. Bir gün çok iyiyse
ertesi güne hazırlıklı olmanız gerekir çünkü fena halde köpek çekecektir. Bütün
iletişimi kendileri başlatır ama devamını getirmek sizin görevinizdir. Devamını
getirirken birden trip atma hakları her zaman saklıdır. Karşısındakinin yaptığı
her şeyi görev kendi yaptıkları her şeyi lütuf olarak yedirirler size. Bir
zaman sonra karşısındaki çaresizlik içinde aşk acılarıyla boğuşurken ve sürekli
kendini paralamaya devam ederken durur kendi mükemmelliklerini düşünür ve
karşısındakine yol verirler. Yol vermedikleri durumdaysa ego tatmininden öteye
gitmeyen bi ilişkiyle kendi ruhlarını beslemeye devam ederler. Bi gün gelir
karşısındaki ehhh yeter lan s...... böyle aşkın ızdırabını dediğindeyse ama ama
ben çok seviyodumu farkeder ve geri dönmek için her yolu denerler.
Gelelim zavallı, masum, aşk acısının, hayatın sillesini
yemenin dibine vurmuş İçimden Geldiciler'e:
Bu gariplerimin (ki ben de bunlardan biriyim) temel
prensipleri Seviyosan Git Konuş’tur. Ne yaşarlarsa yaşasınlar stratejiye
girmez ilişkiyi oyun olarak görmezler. Haliyle hamle yapmak gibi bi dertleri
yoktur. Bunlar yazdıkları mesajlarda aklına ne esiyosa yazar, cümle kurarken
duygularıyla coşar, trip atmayı bilmez atsa sürdüremez. Veee en kritiği olarak
her ilişkide ilk Seni Seviyorum’u bunlar söyler. Söylerken de ipleri karşı
tarafın eline verdiğini düşünmez. Yeri gelir kızar kendi kendine kararlar alır,
sözler verir bi daha aramıycam, mesaj atmıyım da aklı başına gelsin der aradan
yarım saat geçmez bi şarkı duyar, bi söz okur olmadı bi yerden geçer aklına
düşer kendi verdiği sözlerin hepsini paşa paşa yer eli hemen telefona gider.
Görüşmicem dediğinde geçebileceği yolda çukur olduğu haberini alır başına bişey
gelebilir ihtimaliyle yanar, yanına koşar. Bunları yaparken de karşısındakinden
çok bişey beklemez bunlar. Yüzündeki gülümsemeye sebep olmak, kendini iyi
hissettirmek, yanındayım demek için yaparlar. Amaa gün gelir farkeder İçimden
Geldiciler. Karşısındaki o mücadelenin, verilen emeğin, yapılan iyiliklerin hiç
birini sallamayan ve kaçtıkça kaçan bi eblektir. Durur düşünür biraz. Önünde
iki yol vardır. Birincisi çok sevmesine sığınarak bu durumu devam ettirmek,
ikincisi karşısına geçip s..... böyle aşkın ızdırabını demek. Genelde
ikincisini tercih eder ve hayatlarını adayacakları yeni birini bulmak üzere
yollarına devam ederler.
Bu iki tip kaderin bi cilvesi olarak her ilişkide
karşı karşıya gelirler. O sebeptendir ki aşk denilen şey hiiç mutlu bitmez,
romantik komedilerdeki gibi yürümez. Biri çeker, biri çektirir sonra dünya
tersine döner...
Yılların eskitemediği, kadın dergilerinin değiştiremediği bi
İçimden Geldici olarak nacizane tavsiyem olarak; stratejileri bi kenara
bıraksak, kaçmasak, kovalamasak ve hepsinden önemlisi kasmasak, yaşayacağımızı
yaşasak sonra yolumuza baksak. Seviyosak gidip konuşsak...
***Okurken dinlenilesi şarkı için bakınız: http://www.youtube.com/watch?v=w82xYe6Jej0