25 Eylül 2012 Salı

Özlersin...

        Gecenin bi saati olur insanın içine bi şey gelip oturur. Öyle bi şey ki bu; anlatsan herkes kendine göre yorumlar, anlatamazsın, oturup yazsan rahatlatmaz tam olarak yazamazsın veya gün ortasında olmadık bi koku alır, gaipten bi ses duyarsın o ana kadar gayet keyifli geçen gün birden altüst olur, suratın düşer, bi acı çöker üstüne neye uğradığını şaşarsın. Sevmek, sevdiğin halde sevilmemek, terkedilmek, yalnız olmak, başarısız olmak, aldatılmak gibi değildir bu. Hikayenin başı sonu yoktur, bi neden sonuç ilişkisi kuramazsın sadece sen hissedebilirsin kimseyle aynı duyguyu paylaşamazsın.

         Özlersin. Bir kez gördüğün veya defalarca karşılaştığın, sesini duymadığın veya her gün sohbet ettiğin, bi şeyler paylaştığın veya sadece paylaşmanın hayalini kurduğun, yanında yakınında olsa da uzak kaldığın veya gerçekten uzağında olduğun, birlikte şarkılar söyleyip dinlediğin veya her şarkıyı O'na ithaf ettiğin, birlikte kahkahalar attığın veya seni güldüren her olayda O da olsa güler miydi dediğin, birlikte ağladığın veya ağlamalarının sebebi olan insanı özlersin. Ama özlemeyi kelimelerle ifade edemezsin, hareketlerle gösteremezsin en fazla "Özledim" dersin karşındakinin anlamasını umarak. Üstelik özleme karşılık da bulamazsın. Sevmeler benzer mesela birbirine, özlemler apayrıdır. Özlediğinde yaşanmış hikayelere ihtiyacın yoktur çoğu zaman bazen görmek, bazen konuşmak, bazen gitmek, bazen kalmak istersin aslında tek derdin vardır istediklerinde birazcık özlemini dindirebilmek...

         Sonra gider O'na hikayeler biriktirmeye başlarsın, geldiğinde anlatabileceğini umarak. Hediyeler hazırlarsın verebilmeyi umarak, bi yerlerde O'ndan izler ararsın, en ufak bi anının olduğu mekanlarda takılır O'nlu anıları tekrar yaşarsın, telefona uzanır aramanın hayalini kurarsın. O anlarda biraz rahatlarsın, umudun ferahlatır kalbini bi nefes alırsın tekrar yalancı bi gülümseme gelir yüzüne ve beklemeye başlarsın. Gidenin dönmesini, sesini özlediğinin aramasını, kokusunu duyduğuna sarılabilmeyi, sohbetini özlediğinle iki çift laf edebilmeyi, bazen sadece görebilmeyi beklersin. Kimi zaman beklemenin karşılığı olur hayalini kurduğunu yaparsın kimi zamansa özlemle olgunlaşır, anlatamadığın acınla yaşarsın.

       Velhasıl çivi çiviyi sökmez özlediğinde, birinin özlemini bi başkasının ki ile dolduramazsın. Ya kavuşursun özlemine mutlu mutlu yaşarsın ya da elinden bir şey gelmez oturur bi sigara yakarsın...

***Okurken dinlenilesi şarkı için bakınız :http://www.youtube.com/watch?v=KIHYbqeyqMo

11 Eylül 2012 Salı

Bazen...

       Bazen olur öyle sen birilerini çok özlersin, onlar da seni özler sanırsın özlemese bile görmek ister, konuşmak ister, dinlemek ister sonra anlarsın sevmek gibidir özlemek de karşılık aranmaz sen özlersin O'nun umrunda olmaz, O'nsuz hayat sana zordur sen gün sayarsın o farketmez yokluğunu zannetmenin karşılık beklemek olduğunu anlar, kendi aptallığına yanarsın bi yerlere kendine not olsun diye Zannetmemeli! yazar susarsın...

       Bazı insanlar vardır. O'nlar için herşeyi yaparım sanarsın, elinden geleni yaparsın da. Hatta hayatta olmaz yapamam dediğin şeyleri de yaparım dersin sonra bi anlık bi ayma yaşarsın yok bunu yapamam yaparsam hem kendime hem O'na zehir olur dünyam der yapamayacağını anlarsın. Yapacağını zannetmenin sevginin büyüklüğünden olduğunu anlar, çok sevmekle çok söz vermenin aynı şey olmadığını anlar bi yerlere kendine not olsun diye Zannetmemeli! yazar yine susarsın...

       Bazı geceler vardır bi olay olur, bi haber gelir, bi mesaj alırsın, bi konuşma yaparsın hatta bazen en ağırı olur bi şey görürsün. Saatin kaç olduğundan bağımsız olarak gece orda biter senin için kabus başlar. Önce bulunduğun ortamdan soyutlarsın kendini o vakitten sonra nerde olduğunun, ne yaptığının, ne izlediğinin, ne konuştuğunun bir anlamı kalmaz boşluğa bırakırsın kendini. Şanslıysan vücudunda bi yer ağrımaya başlar, şansızsan için sıkılır, kalbine bi öküz çöker, nefes alamazsın. Uyuyamayacağını bile bile kendini yatağa atarsın elinde telefon anlamsızca telefona bakarsın o anı tekrar tekrar yaşarsın. Ağlamak ister ağlayamazsın biraz vakit geçer bi uyku sarar bedenini dalmazsın. Gözlerin kapanır, çok geçmez bi saat sonra uyanırsın yine bi umut telefona sarılırsın ne beklediğini bilmez halde bakarsın geceyi sabaha bağlayana kadar bunu defalarca yaşarsın sabaha karşı yeni bi umut sarar, anlık bi huzur kaplar içini... Sabah herşey geçecek, uyandığımda gece bitmiş, kabus sona ermiş, herşey normale dönmüş olacak der inanırsın. Sabah yataktan kalkarsın değişen bi şey yoktur anlarsın gecenin sabahı, günü hatta belki günlercesi öyle olacak kabullenir yine ve yine susarsın...

      Sonra hayat bi yerlerde birilerine sağ ve selamet olur, sana ne sağı ne selameti kalır, oturur bi yazı yazarsın...

***Okurken dinlenilesi şarkı için bknz: http://www.youtube.com/watch?v=drIqtSfUpr8

2 Eylül 2012 Pazar

İyi ki Var Olan İnsanlar Serisi -1 : Ablam!

        Bana göre dünyanın en korkunç şeylerinden biri bir kızkardeş sahibi olmak. Sizden büyük veya küçük olabilir başka bi hatunun hayatınızın tam merkezinde yer almasından bahsediyorum. Bana mesela annem yıllarca keşke bi ablan olsaydı dedi her duyduğumda -sanki mümkünmüş gibi- istemem çığlıkları attım, bi kızkardeşin olsaydı dediğinde de durum değişmedi istemedim hiç.  Riskli bi durum zaten kızkardeş sahibi olmak senden daha güzel, sempatik, seksi, akıllı,başarılı, alımlı efsanevi olabilir öyle bi rekabetle ben hayatım boyunca baş edemem gibi geldi. İnsanların hadi canım ablan mı/kardeşin mi vayy be demesi ihtimali, beğendiğin çocukların ya sen de hoş kızsın verystone ama ablanı/kardeşini bana ayarlasana çok beğendim diyebilme olasılığı kabus olurdu benim için. O yüzden yokluğunun da hiiç eksikliğini hissetmedim.
       Aklım başıma gelene kadar yaa ben erkeklerle daha iyi anlaşıyorum kızlarla anlaşamıyorum diye gezip sonradan kız arkadaşların hayattaki önemini idrak ettikten sonra kızkardeş/abla gerçeğiyle de yüzleştim sanıyorum.  Yazının bundan sonraki kısmı insanın 27 yaşında abla sahibi olmasının insana hissettirdiklerini içermektedir ve ithafen yazılmıştır.
     Bazı insanlar vardır tanırsınız içinizde minnacıkta olsa bi sevgi de beslersiniz ama samimi olmazsınız. Sonra bi olay olur -ki bu hikayede o olayın ne olduğunu hatırlamıyorum- birden kendinizi can ciğer kuzu sarması kıvamında bulursunuz. Benim abla sahibi olmam da böyle bi hikayeyle başladı. Ne zaman ne şekilde samimi olduk, bu kıvama geldik bilmiyorum tek bildiğim seçebildiğim bi ablaya sahip olmanın insana verilmiş bir şans olduğu. Ha sadece şans değil abla sahibi olunca bi sürü avantaja da sahip oluyosunuz:
* Senden her konuda çok daha deneyimli olduğu için yanında, yakınında, bazen bi telefonun ucunda hep akıl danışabileceğin biri olur hayatında
* Başın sıkıştığında, belaya girdiğinde napıcam diye düşünmez ablaaa diye çığrınırsın
* Birini beğendiğinde, strateji geliştirmek istediğinde ve saatlerce birinden bahsetmek istediğinde seni sıkılmadan dinler
* Gizli bi iş çevirdiğinde, çevirmeye çalıştığında herkesten önce farkeder ve sana eşlik eder
* Eller havaya kopkop yapalım dediğinde offf verystone demez nerde der
* Saatlerce sıkılmadan seninle danseder hatta çoğu zaman sen dansetmezsin o dans eder (bu arada dans edişiyle dalga geçmene herkesten çok o eğlenir)
* Ağlamak istesen beraber ağlayacağını bilir rahatlatırsın kendini
* Gerekli gereksiz giderlenmelerini, alınganlıklarını, triplerini çeker ses etmez
* Her gün yeni bi başlangıçla gelebilir (spora başlıyoruz, domates hapı içiyoruz, kefir çok faydalı bıdı bı ama hiç biri devam etmez)
* Yıllardır ailen dışında kimsenin hissettiremediği güven duygusunu öyle bi hissettir ki arkamda biri var hissini yaşarsın
* Bazen kızkardeş olan O’ymuş gibi davranır, ablalık hissini tatmin edersin
* Ve en güzeli ne olursa olsun, başına ne gelirse gelsin napıcan demez napıcaz der.
Bütün bu avantajları düşününce itiraf etmek gerekir ki insan ablası olunca kendinden seksi olduğunda kıskanmayıp hayran,  güzel olduğunda gururlu, şık olduğunda beğeni dolu oluyomuş. Aklına o pis şeytani düşünceler hiç uğramıyomuş bile. O yüzden geç olsa bile Abla sahibi olmak güzelmiş.
      İyi ki varsın Ablam! Sen hep ol hayatımda günün birinde şöyle en sağlamından bi  Genç Özbek Travestilik yaparsam bile sen hiiiç gitme kardeştir yemiştir bi halt de geç. Çok seviyorum seni doğum günün kutlu olsun!