8 Mart 2014 Cumartesi

Piremses Olmak!

              Babam kral olduğu için prensesim ben özgüveniyle başlamak isterdim bu yazıya. Ama babam olmadığı için ne olduğunun çok da bi önemi yok. Olmaması etkileyen her şeyi belkide. Etrafımda bi sürü vazıfsız prenses var, nerden aldıklarını bilmediğim özgüvenleri, her istediğini yaptırabilme güçleri, her şeyin en iyisini hakettiklerini düşünür halleri var. Yoo kıskanmıyorum hatta gıptayla izliyorum kendilerini. Çünkü ben o prenses olamayan hep külkedisi kalmaya mahkum kızlardanım.

                Benim bulduğumu sandığım prensler;  benim balodan kaçarken düşürdüğüm ayakkabıyla beni bulmak için etrafa haber salmadı. Hobaaa koca ayaklıymış deyip gideni de gördüm, cadının yedirdiği zehirli elmayla uyuduğumda uyusun iyi gelir diyeni de. Mahsur kaldığım kuleden saçlarımı uzattığımda saçlarımdan tırmanıp beni kurtarmak yerine saçların kırılmış diyen de oldu, canavarla mahsur kaldığımda zamanla alışırsın canavara canım n’olcak diyen de. Hatta kötü kalpli kurt beni yediğinde iyi bari etrafta olmayacak diyeni bile gördüm. Ama zaten beklediğimde buydu zira benim hayatımın kralı beni kafdağının ardında bi sürü ejderhanın ortasında yapayalnız bırakıp bak başının çaresine dediğinde kabullendim ben prenses olmamayı.

                Kabullenmenin sonrası hep bi beklentisizlik işte. Prenses olamayınca; kapris yapmak hakkın da olmuyo yaşadığın ilişkide, naz da... Üstelik sana yapılan her hareket lütuf gibi geliyo sana, yapılan her güzel hareket  sadece bi mahcubiyet hissi oluşturuyo sende. Sevildiğinden hiç emin olamıyosun bi de. Kimse seni sevmez hissi öyle sarıyo ki ruhunu hep birilerinden teyit bekliyosun. Dışardan bakıldığında insan korkutan o özgüven var ya onun nasıl büyük bi yalan olduğunu bi sen biliyosun. Hep bi karşındaki adamın gözünün içine bakıyosun. O bakışlarda noolur sev beni saklıyosun. Adımların ürkek, cümlelerin korkak, hareketlerin dengesiz  sen biçare oluyosun. Tek çaban haketmediğini, sonunun yine ejderhaların ortasında yalnızlık olduğunu düşündüğün hayata dönmek oluyo. Yaşayamıyosun işte dilinde yine olmadılarla, mutsuzluğunla kalıyosun...


                Hikayenin sonunda umudunu kükledisinden bi prenses çıkarıcak birinin karşına çıkmasına bağlıyosun. Çıksa anlayacak mısın onu bile bilmiyosun. Ama umut fakirin ekmeği deyip umuda sarılıyosun, bekliyosun bekliyosun bekliyosun...

Okurken Dinlenilesi şarkı için bknz : https://www.youtube.com/watch?v=1mZO21IN10g

1 Mart 2014 Cumartesi

Erkeklere N'olmuş?

            Onu diyorum işte noolmuş? Ben küçükken kadın erkek ilişkileri bu kadar karmaşık bu kadar stratejik diildi azizim. Adam hatun kişiyi beğenir, hatun kişi de beğendiyse az bi nazlanır bi şekilde araları bulunur bi müddet mutlu mutlu çıkar, zaman içinde ayrılırlardı. Ama ben büyürken geçen zamanda her şey değişmiş galiba ya da erkeklere bişi olmuş.


            Son zamanlarda ben dahil etrafımda ki tüm kadınlar aynı dertten muzdarip. Adamları ilişkiye başlamaya ikna edemiyoruz.Tanışıp takılmaya başlıyosun, adamla vakit geçiriyosun, sürekli bi iletişim halinde olma durumu var ama o ilişkide olduğunu gösterir somut adımlar bi türlü atılamıyo. Adamlar hep bi kafaları karışık, hep bi ulan buna bağlamıım şimdi kendimi; dışarıda bi sürü bundan var modunda. E serde modern dünya dayatmaları, sex&city women'lığı var o kritik ama kezbanlık göstergesi "Biz şimdi neyiz?"i de soramıyoruz. Zaman geçiyo, zaman dediğimde öyle 1-2 hafta değil 2-3 ayı görüyoruz. Biz sormayınca adamlar da konuyu artık hiç açmıyo. Bağlanma kavramı yok, verilmiş söz yok, başkasıyla takılsa aldattı sayılmaz işlerine geliyo. Bi de tabi hatun beni kapatıcak benle evlenicek korkusu var pek çoğunda. Hal böyle olunca bize de  galiba bu adamla olmayacak ben bu adamın kankası oldum durumuna dönmek düşüyo bi zaman sonra ve o duygusal yakınlaşma durumundan ister istemez uzaklaşıyoruz. Olan başlamadan biten gül gibi ilişkiye oluyo. Hoop bi başkasıyla başka bitanesine başlıyoruz. Ömrümüz; deneme yanılmalarla, bu da mı gol değil be'lerle, güzel başlayan biter bitmez eski sevgiliye giydirilen hikayeleri özlemekle geçiyo. 

     
            Hayır bu konuyu bu kadar kompleks hale getirmeye gerek yok sevgili erkekler. Merak etmeyin biz de eskisi gibi diiliz -yani en azından benim tanıdıklarım- evlenmek için ilişkiye başlamıyoruz. Derdimiz sevgililik müessesesinin o tatlı heyecanlarını yaşamak. Bi kasmasanız bi çıksak baktık olmuyo dost bile kalamadan ayrılsak olmaz mı?


Okurken dinlenilesi şarkı için bknz: https://www.youtube.com/watch?v=G1gDj8t5FTU