26 Temmuz 2012 Perşembe

Mesajınız Var!

Üzgünüm bu yazı 80 sonrası doğanlar için çook anlamlı bi yazı olmayacak. 80 öncesi doğanlara bilgilendirme, yeni bir heyecan keşfetme yazısıdır bu. 80 sonrası için sadece bir hatırlatma olabilir.
Mesaj dediğin nedir ki hem ben de yazabiliyorum diyosun biliyorum ama kastettiğim toplantıdayım, evet, hayırdan ibaret bi hikaye değil. Sen hiç sms üzerinden ilişki yürütmedin biliyorum. Abi mesaj falan uğraşamam arayım konuşayım dedin onu da biliyorum. Mesajla flört etmekten, o mesaj sesi gelene kadar dökülen terden, gülücük koysam mı koymasam mı geriliminden, sabah alınan günaydın mesajının inceliğinden, mesajlaşırken uyuya kalanın mahcubiyetinden, bekleyenin siteminden bahsediyorum. O yüzden gel inatlaşma dinle.
Mesajlaşma türlerini ayırarak başlayalım işe :
1-      Arkadaşa Atılan/ Arkadaştan Alınan Mesajlar: En sallanmaması gereken, sonunun samimiyete göre genelde ak (q) olarak bittiği mesajlardır. Arkadaşla ortam uygunsa mesajlaşma devam ettirilmez taraflardan biri arayarak hikayeyi sona erdirir. Genelde konusu akşam programı, buluşma mekanı, buluşma saati, sınav notu falan olur.

2-      Aileye Atılan/Aileden Alınan Mesajlar: Bunlarda da sallama gerekmez. Genelde tek cümle ile cevap yazılır. Veya kutlama, tebrik içeren, eve dönüş saatini, nerde olduğunu bildiren mesajlardır.  En sık tabi, tamam, evet ve hayır kullanılır.

3-      Taze Flörte Atılan Mesajlar:  Geldik en kritik olanına bunu kendi içinde türlerine ayırarak inceleyelim :

a)      Yeni Tanışılan Kişiye Atılan Mesajlar:  Buraya kadar başarıyla gelmişsin. Hatun/Er kişinin numarasını ele geçirmişsin. O ilk buluşmayı koparana kadar bağımlısın işte cep telefonuna. Burda atılacak mesajın saati çok önemli öncelikle doğru saati tutturman gerek. Deneyimlerime göre ideal saatler öğleden sonra 17:00-19:00, akşam 21:30 sonrasıdır. Sabah ilk mesajı atarsan çok yavşakça olur yeni tanıyosun, gün içinde işi olur dersi olur cevap alamazsın kıvrım kıvrım kıvranırsın. Saati yakaladıktan sonra ilk yapacağın hareket üzerinde çok düşünülmüş izlenimi olmayan ama cevap vermek zorunda bırakacak bir mesaj atmak. (Hayır halini hatrını sorma kastetiğim o diil) Sadece dikkatini çekecek bişey yaz, tanışılan güne gönderme olabilir ama lütfen mesaj 3 kelimeden oluşmasın mümkünse 6-7 kelimelik bi mesaj olsun sakın destan yazma. Sonrasında gelen cevap doğrultusunda bi müddet mesajlaşmayı sürdür, her mesajında cevap hakkı doğsun karşı tarafa ama bi yerde sen bitir mesajlaşmayı soru içermiyosa mesaj veda etmeden kes biraz gizemin olsun.

b)      Tanışılan ve Yazılmaya Başlanan Kişiye Atılan Mesajlar:  Bunlarda biraz daha rahatsın. Karşı tarafın tepkilerini biraz daha kestirebilir durumdasın rahat ol bak tam senin tarzına geldik halini hatrını sorarak başla. Mesajların esprili olsun ama saçma sapan şebeklikler yapma mümkünse bu mesajlaşmaya gece vakti başla amacın karşındakini maksimum uyanık tutmak olsun. Mesajla oyunlar oyna, kafasını karıştır, mesajlaşma gecenin bi yarısına kadar sorunsuz devam ediyosa hayırlı olsuuun. Bak gül gibi yazıştınız buluşun, kaynaşın, takılın artık olur sizden.

c)       Eski Arkadaş-Yeni Yazılan Kişiye Atılan Mesajlar: Şimdiye kadar kardeş kardeş mesajlar attınız birbirinize. Cevaplar yazdınız 3-5 kelimelik ama gün geldi yazasın geldi gözünün önündeki cevhere. Önce mevcut durumu çok bozma muhabbet et mesajla, mesajların arasına iltifatlar koy sonlarında gülücükler olsun. (ters tepki gelirse sempatiklik yaptığını söyler yırtarsın) Karşındaki hatun kişiyse dertlerinden, sıkıntılarından bahset şefkat duygusu uyandır, erkekse yalnızlığından yakın nooluyo lan olsun! En uzun sürecek mesajlaşma hikayesidir bu ayrıca. Taraflardan biri pes etmezse sonsuza kadar devam eder. Ya karşındaki herşeyi kabul eder takılırsınız ya da sen yazdıklarınla ve tüm hevesinle kalakalırsın. (Doğru zaman bu hikayede de önemli, taraflardan birinin düştüğü anı (sevgilisinden yeni ayrılma, terk edilme) yakaladıysan başarı kaçınılmaz olabilir. Bekleyebiliyosan böyle bi anı kolla)

4-      Sosyal Medya Mesajları: Bunlarda takip önemlidir. Twitter’dan, Facebook’tan bir müddet kişiyi takip etmen gerekir. Aldığı mentionlara verdiği tepkilere, wall’unda yazanlara bakarak öncelikle tarzını çözmen lazım. İddialı bi tarzı varsa kışkırtacak bi mesajla başlamak gerek, paylaştığı şeyler hep kendiyse, egosu biraz şişikse iyi bişey söyler gibi yapıp laf sokmak iş görür, romatik duygu böceğiyse can alıcı bi alıntı paylaş en duygusalından. Ama mesajlaşma öncesi her paylaşımını like et’meye dikkat et bi dikkatini çek mesajı görünce kim lan bu demesin.
Gelelim surat ifadelerine:
J kullan, kullanabildiğin kadar demiycem. Lütfen herhangi bir mesajın cevabı J olmasın. Mesajlaşmayı hemen bitirir, karşındakini kitler. Cümlelerinin sonunda kötü bişi demedim, ay çok sempatiğim, bebeğim kızma şaka yaptım amaçlı kullan.
L biraz ilgilensin benle, ayyy kıyamam olsun ifadesi. Tatlı tatlı naz yapacak kıvama geldiysen çak hareketini gör ilgiyi mutlu ol. Ama sık kullanma karşındaki mızmız demesin.
:D kullanma noolur bunu kullanma. İkon itici bi kere çok eğlendiysen ahaha de ama bunu yapma.
:S şaşırdığını, afalladığını başka şeylerle ifade edebilirsin. Ergen veya apaçi diilsen bundan da uzak dur.
:p ha bak bu olur. Lafı sokmak isteyip tutamadın kendini bari dalga geçtim amaçlı kullan ki karşındaki alınmasın kırılmasın.
Xoxo: öptüm de geç boşver gerek yok bunlara
Yaklaşık 14 yıldır mesaj yazan, en uzun süreli ilk ilişkisinin ilk 15 günü sadece mesajlaşmayla geçmiş bir profesyonel olarak ben senin için elimden geleni yaptım. Bundan sonrası senin yeteneğine kalmış. Ama gözünü seveyim hikaye az biraz ilerlediğinde sabahları ilk işin “Günaydın” mesajı yazmak olsun. Zira insana kendini daha iyi hissettiren, gözümü açtım aklıma düştün mesajı veren daha başarılı bi mesaj görmedim ben...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder