8 Ağustos 2013 Perşembe

Yalnızlık!

         
          Yine böyle bi gece yarısı, el ayak çekildiğinde, telefonunun sesi kısık ve nerde olduğu bile belirsizken ve sen kabullenilmiş bi beklentisizlik içindeyken veya kalabalıklar içinde, şen kahkahaların etrafı inletirken hatta muhabbetin gözbebeğiyken bi his kaplar içini, bi ağlama duygusu sarar, bi sıkıntı çöktü zannedersin, aldığın nefes yetmez bi etrafına bi kendine bakarsın işte o zaman anlarsın...

           Bi şey olsun diye çabalarsın, attığın mesajlar uzay boşluğunda operatör şebekelerinde kayboluyo diye düşünmeye başlarsın. Hastalanırsın; hastalığın verdiği acılar mazoşistçe bi zevk vermeye başlar başka bi şey düşünemediğine mutlu olacak hale gelirsin, kendini avutmak için başladığın kitapları, filmleri tamamlayamazsın, şarkıların sözleri anlam ifade etmesin diye dinlemediğin müziklere sararsın işte o zaman anlarsın...

          Ve öyle bi an gelir ki; hayal bile kuramazsın, yıllardır kendini avuttuğun iyi şeyler de olacak yalanına sığınamazsın, kendini dünyanın en gereksiz insanı gibi hissetmeye başlarsın. Birileri gelir iyi ki varsın der, seni ne kadar sevdiğinden bahseder anlamlandıramazsın. Senden beklenen, duyulmak istenen cümleleri kurar, uykusuz geceler için kahveyi, yenmeyen yemekler için sıcağı suçlarsın. Gerekirse tüm ölmüşlerine, olmamışlarına ağlarsın. Hem fazla gelirsin her yere hem biraz eksik kalırsın. Anlatılıcak hikayeler bulduğunda unutmaya, yaptıklarını düşündükçe hiç olmamış gibi davranmaya kasarsın. Yaşayarak, kimselere anlatamayarak, canın acıyarak tek bi kişinin yokluğunun asıl "Yalnızlık" olduğunu anlarsın...

          Sonra hayırlısı ile kısmet arasında bi seçim yapar öyle de yaşarsın...

Okurken dinlenilesi şarkı için bknz: http://www.youtube.com/watch?v=evhuOSkwE6M
         

1 yorum:

  1. Yazıların hepsi çok değerli...

    Ne istediğini bilmeyen,nerede olduğunu ve nasıl biri olduğunu hala anlamayan insanların kesinlikle okuması gerekn yazılar..Gerçekten harika..

    YanıtlaSil