Yok yok beklediğiniz üzere yine
babasızlığımdan girmeyeceğim konuya. Ama
üzgünüm çok farklı bir şeyden de bahsetmeyeceğim. Uzun zamandır terkediliş
hikayelerimden mahrum bırakmıştım sizi ve işte verystone iftiharla sunar…
Çok kısa bi süre önce hayatımda
ilk kez evrene doğru bi mesaj verdim. Bi pazar sabahı oturdum ve bi yerlere
hayallerimin erkeğinin fiziksel özelliklerini tanımladım. Evrenin eşref
zamanına denk gelmiş olacağım ki pat diye karşıma çıkardı adamı. Üstelik
tanımlarken adamın karakterine ilişkin hiç bir şey söylemediğim halde gitti
karakter olarak da işte bu diyeceğimi buldu getirdi. Beklenmedik zamanda karşıma çıkan her güzel
şeye vereceğim tepkiyi verdim ben de evreni şaşırtmayarak önce tüm ukalalığımı,
anlamsız duvarlarımı, dillere destan güvensizliğimi ve çok bilmişliğimi alarak
gittim adamla buluşmaya. Klasik muhabbetler adamı anlamaya çalışırken laf lafı
açtı adam bana bi bahis sitesinin dolandırıcılık yöntemini anlattı. Yöntem
dünyanın en fantastik yöntemi değildi, hatta o sırada biri orda olsa ve dinlese
hee diyip geçerdi muhtemelen ama adam cümle kurdukça ben eridim, eridikçe kendi
kendime işte bu verystone işte bu, bu adam O adam oldum.
Kazasız geçen ilk buluşma 2. buluşmayı
getirdi haliyle. Bi yandan karnımda uçuşan kelebekler, bi yandan kalpte oluşan
o pır pır atma hissi, cümle kurarken ses incelir mi, kitlenir miyim korkusu bi
yandan adamın yanında bulunan belki de bu güne kadar hiç duyulmamış o huzur.
Tanımlamak istesem tanımlamak mümkün değil. Orda, O’nun yanıbaşında, omzuna
yakın bi yerde kalmak istedim kimse dokunmasın orası benim yeni yaşam alanım,
yerleşim yerim olsun, ara ara o anlatsın ben dinleyim, ekstra hiçbir şey
vermesin ama beni ordan ayırmasın hissi.
Görmemeye dayanamamayla ortaya
çıkan 5 dakikalık 3. buluşmayı sayarsak, 4. bir buluşma daha yaşadık adamla. En
sevdiğim filmi izledik, en sevdiğim dondurmayı yedik, daha doğrusu o filmi
izledi ben hissetmişim gibi O’nu. Veda bile etmeden birbirimize ben evime
döndüm o uykusuna. Sonra sabahın 10’unda beklenen mesaj sesiyle açtım gözümü:
“ Verystone ben ciddi bi ilişki
istemiyorum, daha fazla ilerlemeden bitsin”
vermem gereken cevabı verdim tamam dedim. Birbirimize iyi
dileklerimizi sunduk ve gitti.
Bi insana
aşık olmak için gereken süreyi muhakkak tespit etmiştir lüzumsuz bilim
insanları, hikayeyi anlatınca herkesten bi boşver yahu zaten kısacık bi şeymiş
duyduğum için benim süremin ciddiye alınmadığını biliyorum. Ama ne adama ne
etrafımdakilere söyleyemedim misofonyadan
muzdarip, Plüton’a sempati besleyen, hayata dair korkuları olan iki insandık
biz evrenin karşılaştırdığı. Ben aylarımı harcasam da tanımak için sevicektim o
adamı çünkü değiştirmek istemiycektim
hiçbi şeyini bi insanı olduğu gibi sevmeyi O’nla öğrenicektim. Olmadı,
olduramadım. Tam da bayram öncesi tüm arkadaşlarının bayramlığı varken ona
bayramlık alınmamış çocuk gibi yine, yeni ve yeniden bi “hayırlısı”yla
kalakaldım.
***Okurken dinlenilesi şarkı
için bknz: https://www.youtube.com/watch?v=fzOSpENcihU
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder