19 Temmuz 2014 Cumartesi

27!!!



30 yaşım hoşgeldin! Bugün ilk ve son kez bahsedicem senden bu konuda anlaşalım öncelikle çünkü hem biraz zamansız hem biraz hızlı geldin sanki...Tamam biliyorum fiziksel olarak hazırladı yıllar sen gelmeden...Minik kırışıklıklarım var artık, saçlarımda aklar, eskiden 4 saati yeterken doyulamayan uykular ahh bi de yüksek sese dayanamamalar...Ama işte ruhum hazır diil ki seni yaşamaya...Ben o yılların olgunlaştırıp şarap yaptığı kadınlardan diilim hala. Aksine psikologların muhtemelen havalı bi isim taktığı bedeni büyürken çocuk kalanlardanım. İnanmıyosun biliyorum hadi len geçiyo içinden ama bi dinle anlıcaksın valla...
                30 yaşında bi insan kahramanlara inanmaz. 30 yıl boyunca karşısına çıkmamış bi dolu acıyla tek başına mücadele etmek zorunda kalmış bi insan için kahramanların çocuk kitaplarında kalması gerekmez mi? Öyle diil işte benim beklediğim bi kahraman var inanarak bi gün çıkıp geleceğini bilerek bekliyorum. Bi pelerini olmayacak, beni kötü kalpli adamların elinden kurtarmayacak belki ama tutup elimden bambaşka bir hayat yaşatıcak...

                Kahramanlığa hayalgücün geniş diyosun demek. Peki ya Aşk mevzusu. Biliyosun inanıyorum ben hala Aşk’a. Bi insanın bambaşka bi insanı hiç bi şey beklemeden, gerçekliğini kaybetmeden, belki  bi gülüşü uğruna sevebileceğini düşünüyorum üstelik. Hiç karşılıklısına denk gelmedim ama umudumu da yitirmedim. Var biliyorum 30 yılda bulamadım ama inanıyorum O beni bulucak...

                Canım acıdığında öpülünce geçiyo benim hala, kızınca, darılınca alt dudağım düşüyo, çok sevinince kocaman sarılıyorum ha bi de seviyorum çığlıkları atıyorum mutlu olunca. İstediğim olmayınca küsüyorum insanlara, nazlanıyorum hala başım okşanana kadar. Azıcık ilgi görünce şımarıyorum, gevrek gevrek kahkahalarım bitmedi ki benim. Öyle çok şey yaşamış insanlara özgü içli bi gülümseme konduramıyorum dudaklarıma ne yaşasam yüzümden okunur hallerde dolaşıyorum ortalarda...

                Güveniyorum insanlara. Aramızda kalsın hala kanıyorum bi çikolataya. Önce parasıyla ölçmüyorum bana verilenleri daha çok demir para tek bi kağıt paradan fazlaymış gibi. Yaparsın sen dediklerinde her şeyi yapabilirmişim gibi...

                İkna oldun biliyorum hatta pişmansın belki geldiğine ama dur üzülme borçlu olduklarım da var sana...
                Resmi tanımlamalara göre 30 yaş depresyonuna girebilmek için tüm şartlara sahibim. Bi işim var ama müdür diilim, evlenmeyi henüz beceremedim geçtim evlenmeyi uzun süreli bi ilişki bile yürütemedim, hayatımı kurtaracak kadar dünyalık da edinemedim. Ama boşver bunları bak çok şey öğrendim... Şahane dostlarım oldu bunca yılda sayelerinde dostluğu, mükemmel bi anneden şefkati,  beni hiç sevmeyenlerden sevmeyi, sebepsizce terkedenlerden terketmemeyi, sessizliği cevap sananlardan susmamayı, kıvırarak konuşanlardan açık sözlü olmayı, bırakıp gidenlerden yalnız kalmayı, mutsuz insanlardan en ufak sebepten mutlu olmayı ve hepsinden önemlisi ne olursa olsun kim ne derse desin takmadan kendim olmayı...


                Hoşgeldin 30 yaşım! İyi ki geldin! Bak gelir gelmez bi sürü sırrımı öğrendin o yüzden aramızda resmiyete gerek yok bence. Çok kanım kaynadı; 27 dicem sana müsadenle J

Okurken dinlenilesi şarkı için bknz: http://www.youtube.com/watch?v=yxLWJyvUAkU 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder