30 yaşım hoşgeldin! Bugün ilk ve
son kez bahsedicem senden bu konuda anlaşalım öncelikle çünkü hem biraz
zamansız hem biraz hızlı geldin sanki...Tamam biliyorum fiziksel olarak
hazırladı yıllar sen gelmeden...Minik kırışıklıklarım var artık, saçlarımda
aklar, eskiden 4 saati yeterken doyulamayan uykular ahh bi de yüksek sese
dayanamamalar...Ama işte ruhum hazır diil ki seni yaşamaya...Ben o yılların
olgunlaştırıp şarap yaptığı kadınlardan diilim hala. Aksine psikologların
muhtemelen havalı bi isim taktığı bedeni büyürken çocuk kalanlardanım. İnanmıyosun
biliyorum hadi len geçiyo içinden ama bi dinle anlıcaksın valla...
30
yaşında bi insan kahramanlara inanmaz. 30 yıl boyunca karşısına çıkmamış bi
dolu acıyla tek başına mücadele etmek zorunda kalmış bi insan için
kahramanların çocuk kitaplarında kalması gerekmez mi? Öyle diil işte benim
beklediğim bi kahraman var inanarak bi gün çıkıp geleceğini bilerek bekliyorum.
Bi pelerini olmayacak, beni kötü kalpli adamların elinden kurtarmayacak belki
ama tutup elimden bambaşka bir hayat yaşatıcak...
Kahramanlığa
hayalgücün geniş diyosun demek. Peki ya Aşk mevzusu. Biliyosun inanıyorum ben
hala Aşk’a. Bi insanın bambaşka bi insanı hiç bi şey beklemeden, gerçekliğini
kaybetmeden, belki bi gülüşü uğruna sevebileceğini
düşünüyorum üstelik. Hiç karşılıklısına denk gelmedim ama umudumu da
yitirmedim. Var biliyorum 30 yılda bulamadım ama inanıyorum O beni bulucak...
Canım
acıdığında öpülünce geçiyo benim hala, kızınca, darılınca alt dudağım düşüyo,
çok sevinince kocaman sarılıyorum ha bi de seviyorum çığlıkları atıyorum mutlu
olunca. İstediğim olmayınca küsüyorum insanlara, nazlanıyorum hala başım
okşanana kadar. Azıcık ilgi görünce şımarıyorum, gevrek gevrek kahkahalarım
bitmedi ki benim. Öyle çok şey yaşamış insanlara özgü içli bi gülümseme
konduramıyorum dudaklarıma ne yaşasam yüzümden okunur hallerde dolaşıyorum
ortalarda...
Güveniyorum
insanlara. Aramızda kalsın hala kanıyorum bi çikolataya. Önce parasıyla
ölçmüyorum bana verilenleri daha çok demir para tek bi kağıt paradan fazlaymış
gibi. Yaparsın sen dediklerinde her şeyi yapabilirmişim gibi...
İkna oldun
biliyorum hatta pişmansın belki geldiğine ama dur üzülme borçlu olduklarım da
var sana...
Resmi
tanımlamalara göre 30 yaş depresyonuna girebilmek için tüm şartlara sahibim. Bi
işim var ama müdür diilim, evlenmeyi henüz beceremedim geçtim evlenmeyi uzun süreli
bi ilişki bile yürütemedim, hayatımı kurtaracak kadar dünyalık da edinemedim.
Ama boşver bunları bak çok şey öğrendim... Şahane dostlarım oldu bunca yılda
sayelerinde dostluğu, mükemmel bi anneden şefkati, beni hiç sevmeyenlerden sevmeyi, sebepsizce
terkedenlerden terketmemeyi, sessizliği cevap sananlardan susmamayı, kıvırarak
konuşanlardan açık sözlü olmayı, bırakıp gidenlerden yalnız kalmayı, mutsuz
insanlardan en ufak sebepten mutlu olmayı ve hepsinden önemlisi ne olursa olsun
kim ne derse desin takmadan kendim olmayı...
Hoşgeldin
30 yaşım! İyi ki geldin! Bak gelir gelmez bi sürü sırrımı öğrendin o yüzden
aramızda resmiyete gerek yok bence. Çok kanım kaynadı; 27 dicem sana müsadenle J
Okurken dinlenilesi şarkı için bknz: http://www.youtube.com/watch?v=yxLWJyvUAkU
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder