Çok uzun zaman olmuş kendim için
yazmayalı. Kusura bakma sevgili okuyucu bu sefer kendim için yazıyorum…
Alemlerden geri kalıp kendimi eve
verdiğim cumartesi gecesinde tam da yapılabilecek en kızsal aktiviteyi yapıp
Romantik Komedi filmi izlerken kendimi keşfetmeyi beklemiyordum. Ama işte içsel
yolculuk da böyle bir şey olsa gerek hiç ummadığın anda karşına lönk diye
kendinle ilgili bir gerçeğin çıkması. 1,5 saatlik düşünme sürecimin sonucu
olarak kendimde keşfettiğim sendromu gururla paylaşıyorum “Coyote Sendromu”…
Evet ben de her çocuk gibi
küçüklüğümde Coyote ve Road Runner izledim. Ama benim adamım hep Coyote’ydi. O
ismine hiç yakışmayan saflığı, her seferinde kurduğu tuzağa kendi düşüşü, her
yenilgisi. Üzüldüğümden midir kendime benzettiğimden midir bilmem Coyote
kazansın diye bekledim yıllarca. Olmadı kazanamadı o beep beep çığlıklarıyla
ortada dolaşan kuşun oldu zafer.
Yıllar geçti ben büyüdüm. 31
yaşımda bir gece yarısı ikili ilişkilerimde kendimde Coyote Sendromu olduğunu
keşfettim. İşte ben de tam olarak Coyote gibiyim dışarıdan baktığında çakal,
kurnaz, her türlü oyunu bilen,tuzaklarla göz korkutan ve hatta ördüğü duvarlarla
olduğundan bambaşka gibi duran. Hayatıma almaya çalıştığım tüm insanlar da Road
Runner işte. Masum, baştan çıkarılan, kendini korumaya çalışan, O’na bi şey
olmaz nasılsa diye olabildiğince hoyrat davranan…
Kimin elinde tehlike tabelası
görsem yanaşmam, her ateşle yaklaşmaya çakmağım ve hatta ağzımda sigaramla
yaklaşmam, yaa bana bi şey olmaz zaten takmıyorum ki diye kendimi kandırmam hep
bu yüzden. Yüzlerce canım varmış gibi davranıyorum. Kimseye her seferinde
canımın yandığını farkettirmeden. Her düşüşümün, her duvara çarpışımın, her
patlayışımın benden götürdüğünü hissettirmeden. Role kendimi o kadar
kaptırıyorum ki bazen ben bile inanıyorum…
Ama sonra kendimle kaldığım ilk
anda canlarımı sayıyorum. Bu sefer hangisini verdim diye envanter yoklaması
yapıyorum. Her bölümde bir canım gidiyo işte. İşin kötüsü kimse anlamıyo da.
Anlaşılmadıkça yeni bölüme başlıyorum ben de. Bu sefer farklı bu sefer duvara
toslamıycam bu sefer o Road Runner’ı yakalıycam diye hikaye sonlanıyo bana
sadece giden bi can ve bi Beep Beep vedası kalıyo.
Çok az kaldı canım farkındayım
lütfen bir kez daha Road Runner’a arkadan bakan Coyote olmayayım….
*** Okurken dinlenilesi şarkı için bknz:https://www.youtube.com/watch?v=xGytDsqkQY8
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder